20 Haziran 2013 Perşembe

BEYAZLARIM

Hiç beyaz olmadın benim için
Saflığını görmedim
Yüreğine hapsolmuş kötülüğü seviyordun sen
Yüreğinde bir damla beyaz bile olsa ondan utanırdın sen
Utanmana gerek yok
Gurur duyman için de bir neden yok
Sen kibrin içine saplanmış bir düşkünsün
Gözlerin ne renk bilmiyorum kapalılar çünkü
Konuşuyorsun,kalp kırıyorsun
Belli çok kitap okumuşsun
Her sözcüğün özenle seçiliyor
Daha iyi nasıl kırarım bu kızı?
Dahası olmaz artık,uğraşma
Benim de kalbim taşlaşmaya başladı
Belki de acının son noktasını yaşadığım için üstüne ekleyemiyorsun yeni bir acı
Vuruyordun yüzüme en kötü sözleri
Ettiğin küfürleri sonradan anlayabildim
Onlara sonradan kırıldım ben
O an seni kaybetmenin telaşını yaşıyordum ben
Sonra gitmek istedim
Beyazlarımı alıp da gitmek istedim
Ya da senin için onu karalamak
Sen istemedin
Beni hiç istemedin
Geç anladım
Senin için ağlayabilecek denli geç
Sonra sen gittin
Beyazlarımla baş başa kaldım ben
Umudum da yanımdaydı,sahipsiz bir köpek gibi
Keşke umut yanıma hiç uğramasaydı
Çünkü bana düş kırıklığı yaşattı
Ne olurdu umudumu haklı çıkarsaydın?
Ah,evet,biliyorum ne olacağını
Güzel şeyler olurdu
Korkutucu derecede güzel şeyler
Korktun sen
İkimiz de başka şeylerden korktuk
Sen korkunu yenemedin
Ben korkumla yüzleşmek durumunda kaldım
Korkumu yenmemi sen sağladın
Gördüm ki seni kaybedince ölünmüyormuş
Kalbin başkasında da olsa yaşanabiliyormuş
Öğrettin bunu bana
Şimdi senin sayende korkmam belki kalp kırıklıklarından
Kalpsiz yaşamaktan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder