22 Şubat 2014 Cumartesi

RIHANNA,BOW WOW



Çok yakışmıyorlar mı? Zaten birbirlerinin kız ile erkek halleri gibiler. Şu yüzlere bakın. Bayılıyorum ikisine de zaten.
Lisedeyken sevgili olsalardı belki biraz kıskanırdım. Aslında ben Bow Wow'un sevgililerini kıskanmıyordum anımsıyorum da. Angela Simmmons'u çok severdim,hala da çok severim. Pussycat Dolls'tan Melody'i çok severdim,o da Nicole gibi şarkı söylesin isterdim hatta.
Benim sevdiğim ünlülerden kaç tane sevgili olan çıktı. Yani birçok sevdiğim ünlü var da hayranı olmasam bile özellikle sevdiğim kaç ünlü. Ayrılanları yazmayacağım da Jason Derulo ile Jordin Sparks aklıma geliyor şu an. Elbette Jls'ten Marvin ile The Saturdays'tan Rochelle...Ya sevgilerlermiş ben bilmiyormuşum,ya da sonradan sevgili oldular. Bow'la Rihanna da olsa tam olurdu. Çünkü ikisini de fazlasıyla seviyorum. Lisedeyken Bow Wow'a olan sevgim öyle böyle değildi. Eski defterlerimi açtığımda her yerde onun adı var. Ya da arkası boş kalan da sonra kullanırım,diye atmadığım sayfaların önlerinde sürekli onun adı,onun doğum günü. Onun da doğum günü de yaklaşıyor. Rihanna ile aynı burç. Onun burcu ile aldığım bile kaç tane not buldum. Balık burcunu çok severim. Oğlak burcunu da çok seviyorum. E ben de sevimli bir oğlağım.  : D Bir de erkekte kova burcunu severim,diğerleri genel de kova burcundan erkek olanları çok seviyorum.
Hayranlıklarım çok oldu benim,ya da hoşlantılarım ünlülere karşı. Çoğu da Galatasaraylı sporculara... Allah'ım lisedeki günlüğüme baktım,her yeni transfere aşık olmuşum bildiğin. Transfer dönemi benim kalbim için de çok hareketli geçiyormuş anlaşılan. Galatasaraylı olmayıp da öyle çok büyük hayran olduğum tek Robinho vardı. Mesela daha önce tanıdığım olup da Galatasaray'a gelince adam bana daha bir yakışıklı geliyordu. Sanki yüzüne birden nur iniyordu o formayı giyince. O biraz daha var hala. Yalnız yanlış anlaşılmasın. Öyle salt yakışıklı diye bir sporcuya hayran olup da Galatasaraylıyım,ben diye gezmiyordum. Galatasaray sevgimden dolayı onlara olan sevgim artıyordu yalnızca.
Gerald Fitch vardı. Gittiğinde öyle çok ağladım ki. Her yıl basketbol da birini onun yerine koyardım. Yeni Gerald'ım,derdim. Kendimi avutmak için. Ona en benzeyen kişi Gerald Fitch olurdu.
Sonra Mondragon gittiğinde çok ağlamıştım. Mondi'yle iligili forumlara falan girerdim. Yine ağlardım.
Baros'la Elmander gittiğinde çok ağladım. Ağlamayacağım,desem de biliyordum ağlayacağımı. Hiç unutmam Baros geldiğinde televizyonda canlı yayın yapıyorlar,daha o andan çok sevdim ben onu. Konuşması çok masum gelmişti.
Elmander'i baştan çok sevmemiştim. Sonra bir sözüyle ona hayran oldum,öyle sevdim ki. Çok da efendi. En sevdiğim sporcu tipi: Efendi ve çalışkan olan.
Zaten ben efendi erkekleri çok severim. Nasıl erkekleri seversin,denilince sürekli sevimli ve efendi, derim. Böyle kızlara nasıl davranacağını bilen,nerede nasıl davranacağını bilen,saygılı. Gerçi saf erkekleri de seviyorum. :D Çoğu kişi sevmez. Ama saf derken içinde kötülük bulundurmayan anlamında diyorum. Kötü anlamda değil. Ablam sen rahatça yönetilmek için saf istiyorsun,diyor bana .: D
Gerçi zıt kutuplar birbirini çekebiliyor. Hiç efendi olmayan birine de aşık olmuştum. O zaman liseden mezun olmuştum,bir yıl daha dersanaye gidiyordum. Sürekli diyordum keşke yine Bow'a aşık olsaydım,hiç onu sevmeseydim. Bir adım daha atmasaydım diye.
Sürekli konudan konuya atladım. Canım yazmak istiyor. Konuşacak kimsem yok. Ablam da burada değil. Canım çok sıkkın. Canım sıkkın olunca daha çok yazasım geliyor. Valla bu hafta zaten öyle şeyler geldi başıma,öyle üzüldüm ki. En son Fatih Terim gittiğinde böyle üzülmüştüm.
Zaten avunduğum şeyler Galatasaray ile kediler. İnsanlardan bunaldım ben artık. Sırtımdan vurulmalardan,haksızlıklardan,bir şey yapmama karşın yapılan kötülüklerden. Yani ben çok iyiyim,demiyorum da. Bana kötülük yapılmadıkça kimseye zararım dokunmaz.
Çevremdekilerden bıktım. Param olsa çoktan gitmiştim.
Sürekli para biriktiyorum ben de. Gitmek ve mesleğimi yapabilmek için. Adım cimriye çıktı. Umrumda değil. Benim için daha önemli şeyler var. Mesleğim en büyük düşüm. Modayla uğraşmak istiyorum,insanlar tasarımlarımı beğenseler nasıl mutlu olurum. Çizdiklerimi birine gösterinde onlar da beğenince nasıl  seviniyorum. Çocuklar gibi.
Ancak aptallığım,ve birkaç kişi yüzünden sıkıcı bir bölüm okuyorum. Üzülme,diyorlar da kolay mı? Hergün okula gittiğimde aklıma aynı şey geliyor.
Çok sıkıldım. Allah'ım olanak versin,yetenek versin,bu iş için de para. Para,para,para. Varlıklı biriyle mi evlensem? Beni beğenir mi? Kendime güvenim de azaldı. Beni beğenmiyorlar valla. Kuruntu falan değil.
Bazen 60 yaşında evinde onlarca kedi olan bir kadın olacağımı düşünüyorum. Kediler avutacak beni yine anlaşılan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder